İşte o yazı:

 

Dünyanın neresine, hangi ülkesine giderseniz gidin büyük kentlerin trafiği muhakkak bir yöntemle kontrol altındadır. Hele hele gelişmiş ülkelerde trafiği başıboş bırakılmış kent yoktur. Caydırıcılık ve ceza buralarda da olmazsa olmazlardandır.

Hatta, Avrupa’da yaşayan tanıdıklardan öğrendiğimiz kadarıyla, örneğin; Alman kentlerindeki kuralsızlığın ağır bir mali faturası vardır.

Bunu, bizim ülkemizin metropollerinde trafik düzenini sağlama adına uygulamak suç mu?

Biz izindeyken, geçenlerde meslektaşım Mustafa Özdal köşesine taşıdı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi kentiçi trafiği daha akıcı, düzenli ve disiplinli hale getirmek için Elektronik Denetleme Sistemi ihalesini sonuçlandırdı.

Üstelik, kasasından hiç para çıkmadan, sistemin mülkiyeti de kendinde kalmak kaydıyla, 10 yıllığına içinde iki idari yapının da yer aldığı yatırımı yüklenicinin üstleneceği bir formül buldu.

CHP Bursa İl Başkanlığı ise her zaman olduğu gibi AK Partili Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni köşeye sıkıştırdığını düşünerek, ihaleyi kamuoyuna, “ceza garantili iş” diye aktardı.

Peki gerçek neydi?

Dün, Merinospark’ta görüştüğümüz Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bakın muhalefetin kamuoyunu yanıltan EDS paylaşımları için ne diyor?

“Herkes sorunsuz, trafiği tıkır tıkır işleyen bir şehir istiyor ama bir de EDS olmasın, ceza olmasın, yanlış otoparktan araçlarımız çekilmesin, isteyen istediği yere aracını bıraksın da istiyor. Yok böyle bir şey. Bizim elektronik denetleme sistemi ihalemizi muhalefet ceza garantili diye lanse etti. Oysa böyle bir şey yok. İhaleye iki firma girdi dediler, 22 dosya alındı. Sigaradan, telefon konuşmasından, basit ihlallerden de ceza kesilecek dendi, oysa sistem sadece hız limiti, kırmışı ışık ihlali ve hatalı parklanma ile sınırlı. Peki, bu sistemi kurmazsak şehrin trafiğini nasıl ıslah edeceğiz?”

CHP İl Başkanlığı’nın, “720 milyon lira ceza garantili ihale” diye paylaşımda bulunmasına sert tepki veren Aktaş, “Vallahi de yok, billahi de böyle bir şey yok. Bizim 10 yılda ihaleyi alan adama ödeyeceğimiz garanti paranın tümü 80.1 milyon TL. Sistemi kendi kaynağımızla kurmaya kalksak zaten 260 milyon lira gerek” diye konuşuyor.


10 yılda bin kişi ölmüş

Başkan Aktaş, kent ve kentli yararına kurulacak bir sistemi muhalefetin, sırf siyaset yapma adına, ‘çarpıtarak’ kamuoyuna aktarmasına belli ki, çok içerlemiş.

Bakın devamla neler söylüyor:

“Peki, niçin hiç kimse ölüm sayısını konuşmuyor. Sistemin kurulacağı alanlarda son 10 yılda Bursa’da bin dolayında hemşerimiz kazada yaşamını yitirmiş. Sadece bu yılın ilk altı ayında 23 kişi daha ölmüş. 10 yılda 53 bin 986 adet trafik kazası meydana gelmiş, 80 bin 298 kişi yaralanmış. Bu sistemi uygulayan ülkelerde kaza ve ölüm sayılarında yüzde 90 azalma var. Böylesi iyiliği varken, niçin illa ceza konuşuluyor?”

Sistemin kent trafiğini 7/24 izleyeceğini, kent güvenliği için de önemli bir yer teşkil edeceğini de hatırlatan Aktaş, CHP’nin komisyonda evet deyip mecliste ret verdiği bir dosya ile ilgili de şunları söyledi.

“Bakınız ilçelerden Hamitler Yenikent Katık Atık Depolama sahamıza günde 3 bin 200 ton çöp taşınıyor. Bunun bin tonluk kısmı Kestel Gürsu’dan geliyor.  Kestel’de hiç yere dökülmeden bir çöp aktarma istasyonu kurmak istedik, CHP komisyonda ‘evet’ dediği halde mecliste ‘ret’ verdi. Sözcülerine, ‘niçin böyle yaptınız’ dediğimizde, ‘siyaset yapıyoruz’ yanıtını aldık. Oysa, ilçe belediyelerimiz bundan büyük tasarruf edecek. Kent trafiği rahatlayacak yılda 2,5 milyar liralık yakıt tasarruf sağlanacak. Bunu CHP’nin muhalefet anlayışı için örnek verdim.”

Kentte Emniyet Müdürlüğü’nün de kurala uymayanlara ceza kestiğini hatırlatan Aktaş, şöyle devam ediyor:

“Şehirde EDS, Kent Güvenliği Yönetim Sistemi ve bizim kuracağımız Trafik Kontrol Merkezi de var. Zaten ihlal yapanlara ceza kesilmiyor mu?”


Edirne örneği ile kapak yaptı

Aktaş, sistem ihalesi üzerinden kendisini eleştiren CHP Bursa İl Başkanlığı’na, CHP’li Edirne Belediyesi’nin ihalesini sorgulamasını tavsiye ederek şunları da ekliyor:

“CHP’nin Edirne Belediyesi yap-işlet-devret yöntemiyle kurdurduğu ihaleyi iptal etti. Kurulu sistemi işletmek için yeniden ihale yaptı. Yüklenici firmaya, kesilecek cezalardan yüzde 7 komisyon aktarmak şartıyla yeni ihale sonuçlandı. Üstelik, Edirne’de ceza üst sınırı yok. Edirnelilere dilediği kadar ceza kesebilecek. Biz de 14 milyon adet ile sınırlı ama garanti yok. Ayrıca sistemin mülkiyeti de bize ait.”

Dijital çağda, eksik ve doğru olmayan bilgiyle yapılan muhalefetin, kimi kesimleri etkilediğini görüyoruz. Fakat, bunun Bursa için bir yararı olmadığını düşünüyoruz.

Muhalefet görevini yapacak ama kentin trafiği ve güvenliği için düşünülmüş bir projenin, çarpıtılarak siyaset malzemesi yapılmasını da doğru bulmuyoruz.

Aktaş’ın da, Bursa’ya ve Bursalılara zarar verecek bir iş için bunca mesai harcamayacağını ve kendi siyasi geleceğini riske edecek adım atacağını sanmıyoruz.