Kıymetli okurlarım. Her zaman doğru bilgiler ile daha uzun ve daha sağlıklı yaşamanız adına günlük bilimsel gelişmeleri takip ederek sizlere yardımcı olmaya çalışıyorum. Faydalı olabilmem dileklerimle selam ve saygılar sunarım.

1-YULAFTA GLUTEN VARMIDIR?

Gluten, buğday başta olmak üzere bazı tahıllarda bulunan bir proteindir. Bu proteine hassasiyet durumunda bağırsaklar başta olmak üzere akciğerler, cilt, beyin ve diğer dokularımızda bir enflamasyon ve buna bağlı olarak da çeşitli hastalık belirtileri ortaya çıkar. Yulaf, içerdiği lifler ve bağışıklık sistemini güçlendiren beta-glukan adlı molekül içermesi açısından diğer tahıllardan farklılıklar gösterir. Beta-glukan şeker emilimini de yavaşlattığı için yulaf insülin direnci ve şeker hastalığında tercih edilebilir. 1 bardak (81 gram) kuru yulaf 8 gram lif ve 11 gram protein sağlar. Ayrıca magnezyum, çinko, selenyum ve B1 vitamini açısından da zengindir. Bilinenin aksine hasatı yapılırken veya değirmenlerde öğütülürken karışma olmaz ise yulaf gluten içermez. Bu nedenle özellikle çölyak hastalığında ve gluten hassasiyetinin olduğu durumlarda yulaf tüketilebilir. Bazı çölyak vakalarında yulafta bulunan avenin adlı proteine de hassasiyet bulunabilir.

2-BULGUR SAĞLIKLIMIDIR?

Yapısında bulunan kepek, öz ve endosperm bölümleri farklı mikrobesin grupları ve lifler içerir. B12 dışındaki bütün B grubu vitaminler yanında çinko, magnezyum ve krom içeriği ile de öne çıkmaktadır. İçeriğinde bulunan folik asit özellikle gebelikte ve gelişme çağındaki çocuklarda çok yararlıdır. Hububatların en istenmeyen molekülü olan fitik asit (demir emilimini engeller) bulgurda bulunmaz. Kabızlığı engeller. Özellikle kuru fasulye, mercimek gibi bakliyatlar ile birlikte alındığında dünyanın en besleyici gıdaları arasına girer. Küf oluşumuna karşı dirençli olduğu için uzun süre saklamak mümkündür. İçerdiği liflerden dolayı kalp hastalıkları, şeker hastalığı, obezite ve sindirim sistemi hastalıklarından koruyucu özelliklere sahiptir.

3-DOMATES ANTİOKSİDAN AÇISINDAN ZENGİNMİDİR?

% 95 i su, geri kalan katı maddesi ise lif, vitamin, mineral, protein ve karbonhidrattan oluşur. 100 gram domates ortalama 18 kaloridir. C, K1 ve Folik asit gibi vitaminleri içerir. Potasyum içeriği iyidir. Domates vücudumuzda nerelerde yararlıdır denildiğinde ilk akla gelen yararı sağlıklı bir cilt oluşumuna neden olmasıdır. Özellikle likopen adlı antioksidan maddeyi içermesi ile ünlenmiştir. Kanser ve kalp damar sistemi hastalıklardan koruyucu olan likopen ilaç olarak da kullanıma sunulmuştur. Bunun yanında beta karoten, naringenin (Farelerde ciddi antienflamatuar etkiler göstermiştir), ve belirgin tansiyon düşürücü etkilere sahip olan klorojenik asit adlı antioksidan molekülleri de içerir.

4-YETERLİ PROTEİN ALIYORMUYUM?

Lise derslerinden de hatırlarsınız. Yeterli protein almadığınız zaman ilk karşılaşacağınız durum yaralarınızın iyileşmesindeki gecikmelerdir (C vitamini eksikliğinde de bu görülebilir). Savunma hücrelerimiz yeterli protein alınmadığında mikroplarla savaşta yetersiz kalır ve sık sık enfeksiyon geçirirsiniz. Çocuklarda ise ilk dikkati çeken bulgu zihinlerinin olumsuz yönde etkilenmeleridir. Bunların dışında kırılgan tırnaklar, kırık saçlar ve saç dökülmesi, çabuk yorulma, ciltte döküntüler ve kuruluk, baş ağrıları, uykusuzluk, depresyon, safra kesesi taşları oluşması, şeker ve tansiyonda düşmeler, eklem ve kemik bozuklukları da protein eksikliklerinde karşımıza çıkabilecek belirti ve durumlardır.

5-ŞEKER NEDEN MUTLU EDİYOR?

Dünyada peşinden en çok koşturan duygu mutluluktur. Şeker ve şeker tadı veren nesneler beyinde serotonin miktarını arttırır. Bir müddet sonra vücut doğal serotonin yapımını sadece şeker içeren maddeler alındığında yapmaya başlar ve şeker alımı kesilir ise mutsuzluk da başlar. Bu duygusal açlığı doğurur. Duygusal açlığı yenmek için hem hareket (koşma sarhoşluğu) hem de triptofan denilen maddeyi bol oranda almamız gereklidir. Balık, et, yumurta, yoğurt, peynir, yulaf, avokado, doğal tavuk ve hindi triptofanın bol bulunduğu gıdalardır.

6-COVID-19 OBEZLERİ Mİ ÖLDÜRÜYOR?

Dünyaca ünlü Lancet Dergisi’nde 20 Temmuz 2020 tarihli bir makale 50 ülkeden gelen veriler incelendiğinde obezlerin korona virüs pandemisinde daha çok öldüklerini göstermekte. Aynı makale gelir eşitsizliğinin yüksek olduğu yerlerde de ölümlerin fazla olduğunu yazmakta. Bu hastalığı engellemede en etkili metodların başında ise sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulanması gelmektedir.