Türkiye’nin de Bursa’nın öncelikli gündemi bildiğiniz gibi koronavirüs. Araya alçakça saldırılar sonucu verdiğimiz şehitler giriyor. Tabi üzülüyoruz. Ve hemen milletçe tek vücut oluyoruz. Bu da işin güzel tarafı. Ancak günlük hayatın akışında yaşanan bazı olaylar var ki, hiçbir şekilde anlam yükleyemiyorsunuz. Mesela önceki gün Vakıf Mahallesi’nde yaşanan olay gibi. Neydi peki o olay? CHP’nin Büyükşehir ve Yıldırım Belediyesi Meclis üyesi Şahin Sevinç ile yanındaki kişilerin zabıta memuruna tekme tokat giriştiği olaydan bahsediyorum. 
Size ayrıntıları tekrar anlatmama gerek yok. Zaten olayın yaşandığı andan itibaren haber sitelerinde tüm ayrıntılarını izlediniz veya okudunuz. 
Şimdi belediye ekipleri gitmişler kaçak tespit edilen binaya müdahale ediyor. Sen de meclis üyesi olmanın verdiği güvenle hiçbir alakanın olmadığı yapıyla ilgili olarak zabıta memurlarına hesap sormaya kalkıyorsun. Zabıta memuru da ayrıntıları belediyeden öğrenebileceğini söylediğinde "bana artistlik yapma" diye bağırıyorsun. 
Ortam gerginleşiyor. Tabi görevleri engellenen diğer bir zabıta memuru da görüntü çekiyor. Bu kez de ona dönüyorsun, "Çekme bak tokadı yersin" diyerek onu da tehdit ediyorsun. 
Bir kere seni ilgilendirmeyen bir olayla ilgili görevlilere hesap sormaya hakkın yok. Hadi diyelim hesap soruyorsun. Peki öyle bir üslup takınmaya hakkın var mı? Bence o da yok. Tahrik ettiler diyorsan da o zaman tahrik edileceğin ortama seni de ilgilendirmiyorsa girmeyeceksin. 
Girersen de siyaset kulislerinde herkesin diline düşersin. Hatta kendi partililerini de zor duruma sokarsın. 
Ben bu yazıyı taraf olarak asla yazmıyorum. Benim taraf olduğum konular her zaman toplum menfaatine olan konulardır. Milli konulardır. Buradaki amacım şiddetin her türlüsüne karşı olduğum için mesleki sorumluluğumu yerine getirmektir. 
Bir diğer değinmek istediğim ayrıntı da CHP Yıldırım’dan yapılan açıklamasınadır. 
CHP Bursa Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş, "Trol medyası, CHP kelimesinin geçtiği her noktada olayları ve gelişmeleri çarpıtıyor, Yıldırım'daki olay da bundan ibarettir. Şiddet dilini her ortamda reddettiğimizi ifade ediyor, yaşanan olayla ilgili üzüntümüzü kamuoyu ile paylaşıyoruz" şeklinde açıklama yapmış. 
Tamamen yanlış bir açıklama. Çünkü burada görüntüler zaten her şeyi anlatıyor. Bizim anlatmamıza gerek yok. CHP’li meclis üyesinin içinde bulunduğu olayla ilgili olarak AK Partili meclis üyesi denmesini mi bekliyorsunuz? 
Tahrik var demişsiniz bir de. Meclis üyesi de olsanız bir memura hesap sormaya kalkarsanız onun tutunacağı normal tavır size tahrik gibi gelir. Velev ki tahrik var. O zaman tahrik olacağınız ortama girmeyeceksiniz. 
Bir diğer savunma da Şahin Sevinç’in hiçbir zabıta memuruna fiziki müdahalesi olmamış. Zaten Şahin Sevinç orada olmasa bu olayların hiçbiri olmayacaktı. Yani kendi dokunmamış olsa da varlığı yetti.
Siyaset nezaket gerektirir. Çünkü toplumun göz önünde cereyan eden bir uğraştır. Şiddetin her türlüsüne karşı bir anlayışa sahip olarak benim naçizane önerim, Şahin Sevinç ve CHP Yıldırım yöneticileri, çiçek ve çikolataları alarak, sadece görevlerini yapmaya çalıştıkları için darp edilen memurlara özür ziyareti yapsınlar. Hiçbir şey kaybetmeyecekleri gibi haklarında oluşan olumsuz düşünce silinir ve çok şey kazanırlar. Yok eğer haklı olduklarını düşünüyorsalar da siyaseten bunun sonuçlarına katlanırlar, uzun yıllar olduğu gibi muhalefet koltuklarını işgal etmeye devam ederler. 

Kalın sağlıcakla…