TRT Haber'de soruları yanıtlayan Bakan Bayraktar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Arz güvenliği konusunda neler yaptığımızı kısaca anlatabiliriz. İşin özünde şunu söylememiz lazım Türkiye talebi artan nüfusu artan bir ülke. Ülkemizin sanayisi büyüyor, enerji talebi artıyor.

Sadece 7 tane organize sanayide doğal gaz varken bugün 214 sanayi bölgesinde doğalgaz kullanıyor sanayicilerimiz. Bu artan talebi karşılayacak politikalar üretmemiz gerekiyor.

YÜZDE 70 DIŞA BAĞIMLI

Dolayısıyla temel önceliğimiz ve bu artan talebi arz güvenliğini sağlayacak tedbirler almak var. Hem Karadeniz hem de Gabar keşfini önemli yapan unsurlardan biri dışa bağımlılık.

Türkiye enerjide yüzde 70 dışa bağımlı. 50 milyon ton petrol ve petrol ürünü ithal ediyoruz.

Parasal karşılığı bunun 2022 yılında yaklaşık 40 milyar dolar. Doğal gazda 55 milyar metreküp doğal gaz ithalatımız var. Bunun karşılığı 38,4 milyar dolar.

İslam Memiş, "Altın için beklenen müjde geldi!" diyerek duyurdu! İslam Memiş, "Altın için beklenen müjde geldi!" diyerek duyurdu!

Geçen sene çok ilginç bir yıldı. Dolayısıyla faturalar daha yüksekti. 38 milyar ton Türkiye kömür ithal etmiş. Bu dışa bağımlılığı azaltmak bizim en büyük önceliklerimizden bir tanesi.

Bundan 20 yıl önce neredeyse 0 olan rüzgar enerjisini bugün 11 bin megavatın üzerine çıkardı. Güneşte hiç kurulu gücümüz yoktu bugün 10 bin megavatın üzerinde kurulu gücümüz var.

Özellikle petrol ve doğal gazda olan bağımlılığımızı azaltmak için kendi denizlerimizde kendi gemilerimizle arama yapmaya başladık. Bütün bu aramaları kendi filomuz ve gemilerimizle yapıyoruz.

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK KEŞFİ

Özellikle Türkiye’de gidilmedik sahalarda arama ve üretim mekanlarına ulaşmaktı. Bu stratejinin sonuçlarını da 2020’den itibaren görmeye başladık.

Bu yıl içerisinde petrolde müjdeli haberi milletimizle paylaştık. Gabar’daki keşif 100 bin varillik Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfidir.

Orada üretim biraz daha hızlı ilerliyor. Bugün itibariyle 20 bin varil üretime çıkmış durumdayız. Nasıl Sakarya’da yeni müjdelere ihtiyacımız varsa aslında Türkiye’nin birkaç tane daha Gabar’a ihtiyacı var açıkçası.İnşallah Eylül ayında Van’da bir sondaj yapacağız.

Türkiye çok önemli bir coğrafyada. Bizim için önemi şu, dünyadaki petrol ve doğalgaz rezervlerinin 3’te 2’si Türkiye’nin komşu ülkelerinde yer alıyor.

BİZİM TEMEL HEDEFİMİZ...

Örneğin Libya’da örneğin Irak’ta farklı coğrafyalarda bizim Türkiye Petrolleri’ni BOTAŞ’ı özel sektörümüzü buralarda daha aktif kullanmaya başlamamız lazım. Oradaki keşifler elbette ülkemizin hanesine yazılacak.

Petrol ve doğal gaz aramacılığı işi çok teknik ve içerisinde birçok zorluğun olduğu bir alandır. Sakarya gaz sahasında biz ilk keşfi yaptığımızda o noktadaki derinlik 2 bin 100 metre yani 2 kilometrenin üzerinde bir deniz derinliği var.

Yer yer 3 bin metrelik bir sondaj yapıyorsunuz. O doğal gazı oradan çıkarıp 170 kilometre ile karaya çıkarıyorsunuz. Bu çok kolay bir hadise değil.

Bizim temel hedefimiz şu. Türkiye’de aranmadık hiçbir yerin kalmaması lazım.  

Önce 2 boyutlu sismik yaparız. Orada göze çarpan bir şey olduğu zaman 3 boyutlu sismikle biraz daha analiz yapılır. Bu aylar alan sonrasında da analizi haftalar süren çalışmalardır.

Sonrasında sondajı çok büyük maliyetler olan çalışmalara gidilir. Bu çalışmalar sonunda ekonomik değeri olan bir şey bulamayabilirsiniz.

ORDU VE RİZE’DE HEDEFLEDİĞİMİZ SAHALAR VAR

Önümüzdeki dönemde sondaj yapmayı planladığımız alanlardan bir tanesi Orta ve Doğu Karadeniz. Hem Ordu’da hem Rize’de hedeflediğimiz sahalar var. Geçmişte açıkçası Karadeniz de biz kuyular kazdık.

Onun dışında yeni müjde iki şekilde gelir. Bir daha önce yapılmamış bir sahada sondaj yapmanız. İki rezerv miktarının artması şeklinde olabilir.

Bu konuda kazdığımız en önemli kuyulardan bir tanesi Akdeniz sondajıdır. Önümüzdeki dönemde Van’da Hakkari’de kazmayı planladığımız arama sahalarımız var.

SUUDİ ARABİSTAN’LA ANLAŞMA

Sayın Cumhurbaşkanımızın körfez ziyaretinde üç ülke vardı. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinde önemli anlaşmaları kaleme aldık.

Stratejik ortaklık anlaşması imzaladık. Enerjide Türkiye’nin bu talebi artarken bütün dünya iklim değişikliğiyle mücadelede büyük bir arayış içerisinde.

Önümüzdeki 12 yıl içerisinde Türkiye’nin her yıl 5 bin megavat yenilenebilir enerjisini sisteme katması gerekiyor.

Bu anlamlardaki bu yatırım ihtiyacının hem yerli yatırımcılarla hem de dışarıdaki yatırımcılarla sağlayabiliriz. Bu anlamda Birleşik Arap Emirliklerinden çok büyük bir ilgi vardı. İnşallah önümüzdeki dönemde temel atma törenlerine ve devreye alınmasına şahit oluruz.

Suudi Arabistan Maden ve Sanayi Bakanı bizi ziyaret etti. Onlarla da madencilik alanında önemli bir anlaşma imzaladık.  

Bu anlaşmanın önemli unsurlarından bir tanesi kritik madenler denen dünyada herkesin üzerinde durduğu madenlerle ilgili iş birliğini içeriyor. Bunları en kısa sürede daha somut ortaklık anlaşmalarına da döndürmek istiyoruz.

Özellikle onlarında bu yeşil hidrojen rüzgâr ve güneş projelerine olan ilgisini gördük. 5 bin megavatlık bir kurulu güç hedefimiz var Suudi Arabistan’la düşündüğümüz.

TÜRKİYE'NİN ÖNEMLİ BİR ROLÜ VAR

Türkiye aslında doğal gazda hem gaz anlamında Avrupa’nın arz güvenliği için önemli bir rol üstlenmiş durumda hem de dünya petrol piyasası içerisinde de önemli bir rolü var. Günde yaklaşık 2 milyon varil petrol boğazlarımızdan geçiyor.

Ceyhan’da 700 bin varil akış var. Orada akış kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Bir diğer boru hattı Irak Türkiye boru hattından da ortalama 500 bin varil bir petrol akışı var. Bunları topladığınızda 3-3,5 milyon varıl bir petrol arzından bahsediyoruz.

Burada dünya petrolünün yüzde 3,5’inden bahsediyoruz. Türkiye çok güvenilir bir tedarik ülke olmuştur. Olmaya da devam edecektir.

Hedefimiz en kısa sürede Irak-Türkiye boru hattını da faaliyete almak. Bu hattın Irak tarafı çalışmıyor. Bizim Silopi’den başlayarak Ceyhan’a kadar 650 kilometrelik boru hattından bahsediyoruz. Burası 47 yıldır petrol akıtmaya devam ediyor.