Sezgin Tanrıkulu katıldığı TV programında, “CHP Genel Başkan yardımcısıyım. Bu programa Genel Başkan'ın bilgisi dâhilinde katılıyorum. Dersim için ben bin kere özür diliyorum” dedi. (Dikkat edin Kılıçdaroğlu maşa kullanıp yardımcısına açıklama yaptırıyor, argo deyimiyle maça yemiyor, Kimden korkuyor? Aklınca; Atatürkçü seçmeni ürkütüp kaçırmak istemiyor. Şayet Ulusalcılar Tanrıkulu’na tavır alırsa; görevden alır kenara koyar, olmazsa bir taşla iki kuş vuracak).

”Bu özrü parti adına mı diliyorsunuz” sorusuna; Tanrıkulu ”Evet” yanıtını verip, "Acı duyan, ölen, sürgün edilen her insandan ve bunu yaşayan insanlardan özür diliyorum, CHP adına da özür diliyorum" dedi.

Eski CHP Milletvekili Şahin Mengü "Sezgin Tanrıkulu! Sen hangi hakla CHP adına özür diliyorsun? Sen kimsin şerefsiz" şeklinde tepki göstermişti.

Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye slogan atanlar Şahin Mengü gibi tavır koymayınca olay kaynadı gitti. Daha da ilerisi var. Mustafa Kemal’in generali olsanız ne yazar it sürüleri diyen Sırrı Sakık’ın HDP’sinden destek dilenen bir CHP ile karşı karşıyayız.

Yılmaz Özdil ise “Atatürk gelse partiden ihraç edecekler” dedi. Diyarbakırlı adamı (Sezgin Tanrıkulu) kendi ilinden koymuyor (Çünkü orada CHP vekil çıkaramıyor) Nişantaşı’ndan aday yapıyor. Kendisi (Bay KK) Tunceli’li, git Tuncel’den aday olsana, gelip İzmir’den aday oluyorsun diyerek fena silkeledi. Lakin CHP’de kayış kopmuş ilkeler kaybolmuştur. Bu nedenle Özdil’in sözlerini silkeleyip toplayan olmuyor.

. .

Kemal Kılıçdaroğlu’na soruyorlar Seyit Rıza Kim?

Seyit Rıza bir insan diyor.

Tamamda İsyancı mı? Bir Dersimli olarak ne cevap verirsiniz?

Dersimli denince kıvırma alanı kalmıyor ve “Seyit Rıza bölgede sevilen, sayılan bir insan. Seyit Rıza “biz Horasandan geldik eğer sizi rahatsız ediyorsak bırakın tekrar dönelim demiştir” Devamında Dersim’liler Cumhuriyete bağlıdır deyince;

Bütün bu olaylardan sonra CHP’ye nasıl oy veriyorlar? Sorusuna;

İki kez Neden vermesinler dedi ve Osmanlı dönemini suçladı.

Osmanlı dönemi ile Dersimde yaşananları kıyaslamanın tek gerekçesi vardır o da kıvır kıvır kıvırtmaktır. Ne alakası var? Bu tip zırvalar, bir Bay Kemal klasiğidir.

İşin aslı: Osmanlı döneminde özerk olan yapı Cumhuriyet döneminde ortadan kalkmıştır. Bu ne demektir. Askerlik, vergi, kısaca merkezi otoriteye uymak var. Kılıçdaroğlu’nun aşireti ve diğer aşiretler buna karşı çıkmıştır.

Bu konuda CHP Milletvekili Kamer Genç: “Dersim’e durup dururken harekât yapılmadı. Aralarında 91 aşiretten birinin başkanı olan Seyyid Rıza’nın da bulunduğu derebeyleri ta Osmanlı döneminden beri bölgede devleti tanımıyor, vergi vermiyor, askere gitmiyor, çevre illere talan, soygun amaçlı saldırılar düzenliyorlardı. Atatürk bunlara karşı önce ikna yöntemini kullandı. Sonuç alamayınca hareket yapıldı”.

Neden oy veriliyor sorusuna da Laiklik ilkesini öne sürmüştür.

Madem konuyu açtık birkaç hatırlatma yapalım. Aydın Doğan dönemi (22 Haziran 2016) CNN haberi "Dersim Katliamı" döneminde Malatya Emniyet Müdürü olan İhsan Sabri Çağlayangil'in Kemal Kılıçdaroğlu'na söylediği "…mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içerisinden bunları fare gibi zehirledi. Ve yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler. Kanlı bir harekât oldu."

CHP Parti sözcüsü Faik Öztrak’ın dedesi İç işleri bakanı Faik Öztraka’a ait 8 Ağustos 1939 tarihli belgeye göre “Dersim olaylarında, 13 bin 806 kişi öldürülmüştür''

TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde oluşturulan Dersim Alt Komisyonu, 1937-38 yıllarındaki olaylarda bölgeden Türkiye’nin dört bir yanına sürgün edilenlerin listesini ortaya çıkardı. Listeye göre, toplam 32 il’e 2.907 aileden, 14.411 kişi sürgün edildi. Kişi sayısı itibariyle en çok sürgün edilen illerin başında 1.861 kişi ile Bursa yer aldı.

Bu bilgilerin tamamı Bay Kemal’de yok mu? Vardır ama hem İsa’ya, hem de Musa’ya yaranacak ya konuşmaz, konuşunca da olayı saptırır. Babası sürgün edilmiş, eşinin anlattığına göre halası dâhil aileden 40 kişi öldürülmüş olsa da konuşmuyor. Mesela “Partim o dönemde orantısız güç kullanmıştır” gibi yumuşatılmış bir cümle dahi kuramaz. Bu da devlete karşı eline fırsat geçse ne yapar sorusunu sorduruyor.

Oysa onun adaylığını destekleyen Bese Hozat, seçim bitene kadar eylemsizlik kararı aldık dedi. Kimdir bu KCK eş başkanı kadın? Akşam gazetesinde Hüseyin Besli yazmıştı. Asıl adı Hülya Oran olan Bese Hozat 2013 yılında verdiği bir demeçte: "Bizi PKK'ya Dersim'deki katliamlar yöneltti, dedem kurşuna dizilmiş, aileden çok sayıda insan katledilmiş..” diyen biridir. Bilindiği gibi Bese; Seyyid Rıza’nın eşinin adıdır. Hozat ise Rıza’nın ilk işgal ettiği kasabanın adıdır.

Bu konuya Cuma günü devam edelim