Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vesayetle mücadelesine değinen Başkan Dağtekin, 15 Temmuz hafızasının silinmesine asla izin vermeyeceklerini belirterek, “Devletin varlığı ve bağımsızlığına, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne kast edilen 4 yıl önceki karanlık olayın sıcaklığı henüz taze iken hala çeşitli algı oyunlarıyla 15 Temmuz Destanını itibarsızlaştırmaya çalışan çevreler bilmeliler ki, 15 Temmuz’u unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu ülkede 17-25 Aralık’ta siyasete sinsi müdahale girişimi olmamış, gezi olayları yaşanmamış, Suriye iç savaşı Türkiye’yi olumsuz etkilememiş, memleketin bir yöresinde hendekler kazılıp kanlı bölücülük yapılmamış, 15 Temmuz’da hain darbe teşebbüsünde bulunulmamış gibi tutum takınmak mümkün müdür? Yakın siyasi tarihe dönüp bakın, o gece, 15 Temmuz gecesindeki gibi destansı bir direniş dünyada bile yaşanmadı. Muhakkak ki tarih, o direnişin parçası olanları da, susup kahvesini yudumlayanları da ayrıntılı bir şekilde yazacaktır. Yine tarih, vesayetle mücadelede Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı da apayrı yazacaktır. Zira siyasetçinin bileklerindeki prangayı söküp atmak Cumhurbaşkanımızın mücadelesiyle mümkün oldu. İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığından 15 Temmuz 2016 gecesine yürüdüğü zorlu yolda önce zindanları, 28 Şubat sürecini, sonra siyaset yasağını, sonra 2007 e-muhtırasını, sonra 2008 kapatma davasını, sonra 2013 yargı darbelerini, en son da 15 Temmuz darbe girişimini büyük mücadelelerle aştı. Farklı kisvelerle, farklı sinsiliklerle, farklı yüzlerle üzerine gelen vesayeti hep sandığa giderek adım adım geriletti. Bu aziz millet, 15 Temmuz gecesinde cumhurbaşkanımızın çağrısına cevaben göğsünü silahlara, bombalara siper ederek 27 Mayıs’ın habis ruhunu toprağa gömdü. Halkımız o gece darbe girişimini adeta çıplak elleriyle cadde-sokaklarda durdurdu. Canı pahasına liderimize sahip çıkarak, merhum başbakanımız Menderes’in dramını bir daha tekrarlatmadı. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ile 27 Nisan gibi muhtıra ve darbeleri engelleyememiştik ama içeriden ve dışarıdan organize edilen bu kirli kumpasları ancak 15 Temmuz 2016’da durdurarak, içerideki ve dışarıdaki hamilerine unutulmayacak dersler verdik. 15 Temmuz darbe girişimi ile FETÖ dahil bu tür operasyonlarda yer alan aparatlar tek tek temizlendi. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şimdiye kadar siyaseti meşru zemininden ayırmaya çalışan vesayet odaklarıyla, terör örgütleri ve uzantıları ile nasıl mücadele edildiyse bundan sonra da kötücül emellerle ülkemizi hedefe koyan odaklarla aynı şekilde mücadele edeceğimizden kimsenin zerre şüphesi olmasın. Bu noktada bizlere de büyük sorumluluklar düşmekte. Özellikle darbeler tarihini ve darbe dinamiklerini yeni nesillere çok iyi anlatmamız ve bunun muhasebesini çok iyi yapmamız gerekiyor. Bu anlamlı günün arifesinde ise, bu ülkeyi vatan yapan, o gece ülkesi ve milleti için canını veren şehitlerin ruhunun şad olduğu anlardan biri de Ayasofya’nın Camiye dönüştürülmesi oldu. Bu kutlu adımın Cuma günü atılması ve 15 Temmuz destanının dördüncü yılının kutlamalarına denk gelmesi de ayrı bir mutluluk vesilesidir. İşte bu yüzden 15 Temmuz gecesinin zaferini kutlamanın büyük bir onurunu yaşıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz’un yıl dönümünde kahraman şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Darbe girişimine gövdesini siper eden bu aziz milletin mensubu olmaktan da büyük gurur duyuyorum” diye konuştu.